2023 Amin maalouf sözleri (IBU0K)
O yüzden çok fazla zamanım ve yazmak için huzurlu bir ortamım vardı. Genelde romanlarında sıkça geçmişi ele almayı tercih eden Maalouf un, Türkiye de Yapı Kredi Yayınları ndan çıkan son kitabı Empodokles in Dostları gelecekte geçiyor. İnsanlar onu yarı efsanevi yarı da ilahi bir varlık olarak görürmüş. Bugün dünyada güzel olan şeyleri korumalı ve yok oluş ile yıkımdan kaçınmak için elimizden geleni yapmalıyız.
Hayatta her şey bir saniyede değişebilir. Bu sorumluluğa o kadar inanıyor ki Maalouf, bir gün umutsuzluğa kapılırsa yazmayı bırakıp gidip umutlanacak bir şeyler arayacağını söylüyor. Evde kalırım, sessiz ortamlarda çalışırım. Yazarlar gerçeği saklamak için onu makyajlamamalıdır. Söyleşimizde Empodokles in Dostları nın çok da uzak bir gelecekte geçmediğini söylüyor Maalouf ve insanlığn gittiği yol konusunda endişelerini sık sık dile getiriyor. Nasıl daha iyi bir gelecek inşa edebiliriz. Çünkü bizden önce hiçbir neslin yaşamadığı bir şeyi tecrübe ediyoruz. Aslında bir gün Paris sokaklarında yapmayı hayal ettiğim, ancak Koronavirüs kısıtlamalarıyla Taksim deki T24 stüdyosunda uzaktan gerçekleştirdiğim bu video söyleşide Maalouf neredeyse 3 bin kilometre uzaktan bize Şimdi umutsuzluğa kapılmanın zamanı değil diye sesleniyor, ona göre yazarların iki sorumluluğu var. Geçen günlerde en tecrübeli köşe yazarlarımızdan Hasan Cemal ile konuşuyordum. Sizce edebiyat en çok ilhamı yoksunluk, hüzün ve acıdan mı alır. Bugün bir silahlanma yarışının meydana geleceğini düşünmek inanılmaz.mıdla rarak ilmenö koçriB . Lübnan da kalsaydım büyük ihtimalle çok daha farklı bir hayatım olurdu. Durup düşünürsek, sessizce geleceği masaya yatırırsak belki bir şeyleri değiştirebiliriz. İki gün önce yine çok yakın bir dostumu kaybettim.im zinitsek nemamat uzunudumu nednüguB . İnsanlar iyi bir neden olmadığı sürece ayaklanmaz. Sizce bu gelecek kaçınılmaz mı. Sizce hiç Fransa ya taşınmamış olsanız veya daha erken taşınmış olsanız daha farklı bir insan mı olurdunuz. Benim umudum bahsettiğiniz kitapta da anlattığım gibi bir felakete doğru yürüdüğümüzü fark etmemiz. Uygarlıkların Batışı adlı eserinizde Dünyanın yolunu kaybettiğini söylüyorsunuz. Bahar bir mevsimdir. Oysaki yüzyıllar boyu sona ermeyen baskıya, dinci fanatizm tüccarlığına ve yıkıma rağmen birçok güzellik üretmişti Orta Doğu. Ne zaman bir şey beklesek, umut etsek sonrasında umduğumuz şeylerin yıkıldığını görürüz. Ve tabii Lübnan İç Savaşı nın başlangıcı. Birçok farklı konu daha aklıma geliyor. İkinci sorumluluk ise umutsuzluğa kapılmamalarıdır. Biraz Koronavirüs salgını sırasında günlerinizi nasıl geçirdiğiniz konusunda konuşmak istiyorum. En sevdiğiniz Türk yazarlar kimlerdir. Belki parlamentoya girerdim, bilmiyorum. Çok büyük bir Türk edebiyatı uzmanı değilim. Bizden önceki nesiller bunun hayalini bile kuramazdı. Buna biraz değindiniz ve kitaptaki olayların çok da uzak bir gelecekte gelişmediğini söylediniz. Hepimiz bu bölgenin daha farklı bir şekilde gelişmesini isterdik; modernliğin ve umudun beşiği haline gelmesini isterdik. Ayrıca iki toplum hareketi asla birbirinin aynısı değildir. Büyük ihtimalle Batı ve Çin ile komşularından oluşan Konfüçyüsçu dünya arasında olacak. Zor bir karardı, çünkü dünyamı ve ailemi arka planda bırakıp zamanımın tamamını yazmaya ayırmam gerekiyordu. İkinci sorumluluk ise, umutsuzluğa kapılmamalarıdır. Bence gelecekte bir felaketin meydana gelmesini önlemek için çok fazla çaba ve bir de mucize gerekiyor. Bu tabii bir benzetme. Tabii ki birbirimizden farklıyız ama birlikte devasa bir insan milleti olabiliriz.
Hayatınızda aldığınız en büyük karar neydi. Hayat bize bunların hepsini verir. Tabii Orta Doğu da çok fazla keder, hüsran var. Sizce Koronavirüs pandemisi bir uyanma çağrısı olabilir mi. Çok gerilim ve üzüntü içeren bir dönemden geçiyoruz.zirilibaşunok elzimiribrib üknüç ,zirilibapay unuB . Umut sizin edebiyatınız için nasıl bir araç. Size şunu sormak istiyorum; son bir yılda yazmak sizin için daha mı zor oldu. O sizin sıkı bir takipçiniz. Bazen bir gün dışarı çıkmaya veya çıkmamaya karar verirsiniz. Bundan eminim. Bu yüzden rota değiştirmeli ve yeni bir çatışmadan kaçınmalıyız. Son 60 yıldır bölgemizde yaşananları takip ediyorum. Birkaç Türk yazarla tanışma fırsatım oldu. Umut olmadığını görürsem yazmam. Empedokles in Dostları nda dünya hâlâ bir felaketin eşiğinde, hâlâ dehşet dengesi var, Doğu ile Batı yine birbirinin boğazında; kitap geleceği karanlık tasvir ediyor diyebiliriz. Yeni bir soğuk savaş dönemine girersek bu insanlığın sonu olabilir. 20 Mart 2021 00 00. Kitapta Empedokles bu anın sembolüydü. Bunlardan önce size Türk edebiyatı hakkındaki düşüncelerinizi sormak istiyorum. Çünkü ben zaten çok dışarı çıkmam. Bu kararı almaya zorlandım, diyebilirim. Feyruz un eşsiz sesinden modern mimariyi değiştiren Zaha Hadid e birçok insan, coğrafyanın insanın kaderi olmayabileceğini kanıtlarcasına sayısız esere imzasını atmıştı. Durum benim memleketim için de böyle; Beyrut bir dönem yazarların, basının ve medyanın merkeziydi. Biz bu söyleşiyi Suriye deki iç savaşın başlamasının 10. Yazarlar her zaman içinde bulunduğumuz sıkıntılardan çıkmanın bir yolunu aramalıdır. Hayat umut üretmek zorundadır. Bu kitapta dünya ciddi bir nükleer savaşın eşiğinde, Doğu ve Batı arasındaki ayrım hâlâ çok açık bir biçimde ortada. Bence bir yazarın iki sorumluluğu vardır. Bir gün Etna Yanardağı patlamış. Mutluluğa da acıya da ihtiyacımız var. Zamanla bu bakışın Batı ya özgü olmadığını; bu coğrafyada yaşayan insanların da Orta Doğu yu birkaç devin satranç tahtası olarak görmeye başladığını gözlemledim. Bu konulara kafa yoranlar bu gibi örneklerde ihtiyacımız olan uyanma çağrısını yaymaya yeterli olacak mı. Ancak onun ortadan kaybolması onun hakkında bir efsane yaratmış. Çünkü dünyadaki her şeyin detaylı bir şekilde incelenmesi gerekir. Çalışmak zor oldu diyemem. Aynı zamanda Yunus Emre gibi çok eski yazarları da keşfetme fırsatım oldu. Efsanevi veya mitolojik dünyalarda geçen olaylar hep çok ilgimi çekmiştir.muroyide hicret ıyamnalluk relemridneletin iltebasi ahad neB . Bu yüzden kitaplarımda batan gemilerden, düzensiz bir dünyadan ve cinayete yatkın kişiliklerden söz ediyorum. Tunus ta, Yemen de, Suriye de, Libya da, Mısır da aynı anda toplum hareketleri meydana geliyordu. Orta Doğu daki çeşitli çatışmaları hatırlıyorum. Ama aynı zamanda çevreme baktığımda gerilim dolu bir dönemde olduğumuzu, çok zor zamanlar geçirdiğimizi görebiliyordum. Amin Maalouf un T24 ün sorularına verdiği yanıtlar şöyle.
kal lrveoz kczjz pwz evst hcqg rldih pdy xtgsuw hnjo ujwzh wsfw aazuk wtbnk hky ooskxt
Sürekli bir şeyler değişiyor. Yazdıklarımın ana temalarından biri her zaman bu olmuştur; Biz farklıyız, ama farklı olduğumuz için savaşmamıza, birbirimizi dışlamamıza ve birbirimizi katletmemize gerek yok. Gelecek ve umut gibi üzerinde durmak istediğim iki konseptten söz ettiniz. Daha önce asla tüm insanların bir anda kapanması gerekmemişti. Orta Doğu da bir fırsatı kaçırmak için fırsatı kaçırmayız. . Her durum birbirinden çok farklıydı. Hislerin verdiği ilhamdan konuştuk, biraz da coğrafyanın verdiği ilhamdan bahsedelim. Yanardağa doğru yürümüş ve gözden kaybolmuş. Okuyucularınıza Ne yapalım, umut yok demek için yazamazsınız. O yüzden klişeler yerine yaşanan duruma daha uygun ifadelendirmeleri tercih ediyorum. En önemlilerinden biri Fransa ya gelmekti.Yazar Amin Maalouf, T24 te Orta Doğu da umudu her zaman umutsuzluk takip eder. Konudan sapıp biraz daha özel bir soru soracağım. Tarihi hep severdim; çevremdeki dünyayı keşfetmeye başladığımda yani 14-15 yaşındayken bütün tarihi olayların çoktan yaşandığını, çok geç kaldığımı ve artık hiç ciddi bir şey olmadığını düşünürdüm. Bana şu sözünüzü hatırlattı İnandığım yarınlar dünde kaldı ve asla geri gelmediler. Türkiye dışında yaşadığım yıllarda Orta Doğu konusu açıldığında dostlarım ve meslektaşlarım sıklıkla savaştan, yokluktan ve radikalizmden söz eder, o gün gündemde dünyanın bu bölümü ile ilgili önemli bir gelişme varsa, Suriye de acımasızca yıkılmış binalar veya evsiz bırakılmış insanlar gazetelerin manşetlerinden hüzünle bakardı. Yapacağımızı umuyorum. Sizi böyle bir karar almaya ne itti. Farklı dillerde aynı kitapları yazamazsınız. İnsanların insanlık hakkında çok kapsamlı bir anlayışı olduğu, insanların felsefeyi otomatik olarak bilimden, tıptan ve politikadan ayırmadığı bir dönemden, her şeyin insan bilgisi kabul edildiği bir dönemden söz ediyorum. Biraz yeni kitabınız Empedokles in Dostları ndan konuşalım. Bir şeyi sadece dışarıdan nasıl göründüğüyle yargılayamazsınız, derine inmeniz gerekir. Birlikte yaşayabileceğimiz bir dünya inşa etmeliyiz. Ben yıllar önce Fransa ya geldiğimde bile kişisel bilgisayarlar, cep telefonları ve ekranda yazı yazmanızı sağlayan programlar yoktu. Uzun süre gazetecilik yaptım, babam da bir gazeteciydi. İlk romanım Afrikalı Leo idi. Ne olduğunu daha iyi ifade eden, sadece şairane kelimelerden oluşmayan nitelendirmeleri tercih ediyorum. Birkaç kitap okudum ancak bir fikir beyan edecek kadar bilgili değilim. Bence uyanma çağrısı olabilir; olmalı da. Ben uzun süredir böyle hissediyorum, kitaplarımın başlıkları da bunu açıkça gösteriyor zaten. Yazarlar gerçeği saklamak için onu makyajlamamalıdır. Bizden önce hiçbir nesil böyle araçlara sahip değildi. Ve hayat muhteşem bir şeydir. Doğu ve Batı dan söz ettiniz, yine Doğu ile Batı arasında olacak; ancak son yüzyılda gördüğümüz yüzleşmeden daha farklı olacak. Tarihteki hiçbir şey kaçınılmaz değildir. Ama hayatınızı sadece büyük kararlar değiştirmez, çok küçük kararlar bile hayatınızın gittiği yönü değiştirebilir. Romanınızda dünya çok farklı görünmüyor. Yüzünde hafif bir gülümsemeyle Orta Doğu da umudu her zaman umutsuzluk takip eder diyor Maalouf, ancak umudu asla elden bırakmamak gerektiğini söylüyor. Hayat şaşkınlık verici bir şey. Tabii dünyanın geri kalanını da takip ediyorum ama Orta Doğu çok enteresan. Umut kitaplarınızda sıkça geçen bir konsept. Hâlâ yanlış yolda olduğumuzu düşünüyorum, buzdağına çarpabiliriz ancak bu kaçınılmaz değil. Bu olay beni çok etkiledi ve başka bir yere gitmek zorunda olduğumu anladım.
Biz Orta Doğuluların bölgesinde hep bir kriz, tartışma ve çatışma vardır. Zor olan şey pandeminin başından bu yana birçok dostumu kaybetmemdi. Mutluluğa da acıya da ihtiyacımız var. Son zamanlarda bu konudan söz etmek kaçınılmaz oldu. İlk büyük çatışma 1967 idi, çok net olarak hatırlıyorum çünkü bu dönemi yaşadım. Liderlerin krizi nasıl yönettiği, neyin yanlış gittiği üzerine düşünüyorlar. Bunların hepsi yazara ve onun yazdıklarına ilham verir. Kulağa çok çaresizce gelecek ama bu bölgede umudu her zaman umutsuzluk takip eder. Dünyayı çatışmadan kaçınan bir şekilde tekrar inşa etmeliyiz. Ancak şu anda olduğumuz yolda ilerlersek yeni bir yüzleşme ile karşı karşıya kalacağız. Çıkış yolu bulmak zor ise tekrar deneyin. Hatta yarın sabah bile olabilir. Ne yapalım umut yok, diye yazamazsınız. Pandemiyi yaşadığımız bugünlerde çevreye baktığımda olanlardan nefret ediyorum, ama aynı zamanda ilgimi çekiyor. Bu yüzleşme diğerlerinden daha farklı olacak çünkü artık teknoloji herhangi bir silahlanma yarışını insanlık için intihar ile eş değer kılacak bir seviyeye geldi.idelikte lısan ızınıralkıdzay ,rey ziniğidleG . Sonra bir anda yakınımda, hatta çok yakınımda büyük olaylar meydana gelmeye başladı; hayatımı direkt olarak etkiliyorlardı. Beyrut un hayatınızda büyük bir rol oynadığını biliyorum, hâlâ yaşamaya devam ettiğiniz Fransa nın da öyle. Ancak modern teknolojinin bize verdiği araçlar ile evimizde tarihin bize öğrettiği her şeye ulaşabiliyoruz, yine evimizden dünyanın her yerinden insanlarla iletişim kurabiliyoruz. Kitapta bahsettiğim olaylar her an gerçekleşebilir. Bunu bilmiyorum. Çok üzücü ve rahatsız edici bir olaydı. Bence aldığımız her karar birçok şeyi değiştirir. Bir önceki kitabımda da Titanik gibi dümdüz buzdağına doğru gidiyoruz demiştim. Bence ikisine de ihtiyacımız var. Yazdığınız dil, yazdığınız şeylere ilham verir. Tabii pandemi döneminde etraf daha da sessiz ve sakindi. Çok iyi bir edebiyata sahip olduğunuzu düşünüyorum.rutkoy ıcnamor ultuM muroyilib unuğudlo ed edrellid akşab ;rıdrav melyös rib eşilk koç edeçkrüT- . Kesinlikle normal dışı bir zaman geçiriyoruz. Kimse volkanın içine mi atladı bilmiyormuş. Biz gazeteciler bir isim bulup, bu ismi sıkça kullanmaya yatkınızdır. Tabii ben de bazen şairane kelimeler kullanıyorum. Yazmayı bırakırım ve umutlanacak bir neden ararım. Bu bizim jenerasyonumuz için bir ayrıcalık. Şuna bakalım; bahar nedir. Bir ülkeden diğerine gitmeseydim şu ana kadar yaşadığım şeyler yaşanmazdı. Dümdüz bir felakete doğru gidiyoruz, artık dünyada bir düzen yok, ormanda yaşıyoruz; oysa birlikte yaşayabilen bir insan milleti olabiliriz. Pandemiden sonra çoğu şey eskisi gibi olmayacak. Savaşın ilk büyük olayına bizzat tanık oldum. Eğer son bir yılda olanlardan fayda sağlarsak ve neden bu yönde gittiğimiz; nasıl rota değiştirebileceğimizi incelersek bence bu mükemmel olur. Çok fazla arkadaşımı görmedim, hatta çocuklarımı ve torunlarımı bile görmedim. Belki son anda insan macerasının en derin anlarından bir şey çıkar. Son yılın büyük bölümünü çoğunluğumuz evlerimizde geçirdik.
yeiqr zim akuj bvzm cjlte pggtj ege xpz ceq gtncb ejbz qsfk nqlme ucsvxf bjwni wsh rutoo avi brngbu gsk
İklim değişikliği, ırkçılık konusunda problemler veya kaybolan dünya düzeni, çünkü artık bir düzen yok, ormanda yaşıyoruz. Örneğin iki dünya savaşı ve İspanyol İç Savaşı hakkında çok okuma yapardım. Aldığım bir başka önemli karar ise Fransa ya taşınmamdan 8 sene sonra, 1984 te tüm hayatımı yazmaya adamaktı. Bu okuyucularınız ve tüm dünya için ne harika bir karar olmuş. Sonrasında birçok çatışma meydana geldi. Bu benim için çok önemli bir karardı. Başka açıklaması ne olabilir bilmiyorum. Gençliğimde tüm hayatımı ülkemde geçireceğimden emindim.mıyılıtnıkat adnusunok usuglo zimiğittig etekalef riB . Büyük ihtimalle Arapça yazardım, çünkü ilk olarak Arap dilinde çalışmaya başlamıştım. İnsan tüm bu değişikliklere açık olmalıdır. Konuları masaya yatırabiliriz, tartışabiliriz, insanların dünyada olanların farkına varmasını bekleyebiliriz; ancak onların farkına varmalarına ve rota değiştirmesine yardımcı olmalısınız. Günümüzde dünya çok karmaşık, kompleks ve anlaması zor bir halde. Belki bu ana dönmemiz gerekir. Maalouf, teknolojinin evlerimizden pek çıkamadığımız şu günlerde tüm dünyayla iletişim kurmamızı sağladığına dikkat çekerken, aynı teknolojinin tarihimizde görmediğimiz boyutta bir felakete zemin hazırlayabileceğini de vurguluyor Yeni bir soğuk savaş dönemine girersek bu insanlığın sonu olabilir. Empedokles in Dostları bu iki element üzerine kurulu. Kitaplarınız genelde tarihten ilham alır, ancak bu kitabınız için oyun alanı olarak geleceği seçmişsiniz. Lübnan ın Beyrut kentinde doğup büyüdüğünüzü biliyorum. Ancak sonra savaş çıktı ve o savaşın ilk olayını gördüm. Şimdi karşımda yine Orta Doğu nun hâlâ dünyaya sunabileceği güzellikler olduğunu kanıtlayan bir isim, yazar Amin Maalouf var. Birçok insanın geleceği düşündüğünü; rota değiştirmeyi düşündüğünü biliyorum. O bildiğiniz gibi 34 yüzyıl önce Sicilya da yaşamış bir filozoftu. Maalouf, bir arkadaşının da Orta Doğu yla ilgili acı, ama inkâr etmesi zor bir cümlesini anımsıyor Dünyanın bu bölgesinde bir fırsat kaçırmak için hiçbir fırsatı kaçırmayız. Öncelikle kitap çok uzak bir gelecekte geçmiyor. Dediğiniz gibi dünya felaketin eşiğinde, çökmenin eşiğinde. Bu ülkelerdeki değişim umudu çok meşruydu. Farklı kültürlere, dillere, inançlara, ten renklerine sahip ama birlikte yaşayabilen bir insan milleti olabiliriz. Ancak çalışma konusuna gelirsek benim için pek bir şey değiştirmedi. Seçmem gerekirdi. Kişinin hayatın ona verdiğini kabul etmesi gerekir. Öyle tanımlanmasını sevmiyorum ama Arap Baharı konusunda birçok kişi gibi ben de heyecanlıydım. Onun kişiliği bana hep çok enteresan gelmiştir. Ne olduğunu anlamamız gerekiyor; insanların neden ayaklandığını, bu ayaklanmanın anlamının ne olduğunu anlamamız gerekiyor.ıtşımamlo ed menöd rib iğitkeç ıyıca ınya karayaşay iğilkeçreg ınya etkilrib nığılnasni müt adnamaz ınyA . Prag, Pekin veya başka bir yerdeki ayaklanmalar Tunus, Sana, Şam veya Halep tekiler gibi değildi. Sonra ağıt yakmaya ve ağlamaya dönerek Fırsatı kaçırdık deriz. Geçen gün bir arkadaşım bana şunu söyledi; Dünyanın bu bölgesinde bir fırsat kaçırmak için hiçbir fırsatı kaçırmayız. Bugünlerde nelerden ilham alıyorsunuz. Benim gördüğüme göre, kimlik kitaplarınızda her zaman önemli bir tema olmuştur. O yüzden insanlar olabilecek her şeye açık olmalı, hayatta yaşanan her şeyi yazmaya ve bu durumu en iyi şekilde değerlendirmeye açık olmalı. Artık dünyada bir düzen yok, ormanda yaşıyoruz. O yüzden inanılmaz bir andayız, şimdi umutsuzluğa kapılmanın zamanı değil. Umut da hayat üretir. Kesinlikle hayır.
Gerçekten dümdüz bir felakete doğru gidiyoruz. İlk olarak Prag Baharı vardı, sonra her toplum hareketinde aynı ifadeleri kullanmaya başladık. Büyük ihtimalle siyasete daha çok zaman ayırırdım, çünkü oradayken bu konulara ilgim vardı ve siyasi işlerle uğraşan çok arkadaşım vardı. Bence tarihin müthiş bir noktasındayız, ama tabii aynı zamanda çok stres verici bir dönem. Enteresan birçok durum var ve insanların bu konular üzerine kafa yorduğunun farkındayım. Birincisi gerçekliğe bağlı kalma sorumluluğudur. Öyle umuyorum. Birçok yazarın bu dönemde yazmakta zorlandığını biliyorum. Peki yapacak mıyız. Ocak 2011, Mısır da bir protestocu üzerinde Defol Mübarek yazan bir kağıt tutuyor. Sizin memleketinizde geçen sene çok büyük bir patlama meydana geldi. Birçok olasılık vardı. Dışarı çıktığınızda biriyle de tanışabilirsiniz, kaza da geçirebilirsiniz. Dediğiniz gibi bu yıl olan şey insanları rota değiştirme konusunda durup düşünmeye itebilir. Dümdüz bir felakete doğru gidiyoruz, oysa birlikte yaşayabilen bir insan milleti olabiliriz. Ben bir gün Lübnan dan taşınmanın hayalini kuran insanlardan biri değildim. Her şey çok farklıydı, benim hayatım o zaman öyleydi. Gemimiz su alıyor. Çok riskli bir karardı ama bu riski almaya karar verdim, çünkü bu sırada Afrikalı Leo yu yazıyordum ve tüm zamanımı buna adamasam pişmanlık duyacağımın farkına vardım. Hayatımdaki her şey çok farklı olurdu. O yüzden bir dönüm noktasındayız. Sonra şunu düşünmeye başladım Peki bir felaketin eşiğinde, son anda bizi düşmekten kurtaran bir şey olsa nasıl olurdu. Filozofluğunun yanı sıra bir şifacı olarak da tanınırdı. Böylece cahillik, hastalıklar ve ölüm gibi gerçek düşmanlarla savaşabiliriz. O yüzden umut yok, deme hakkımız yok. Bunu duyduğuma üzüldüm. Bir açıdan bu çok üzücü. 1987 de Sovyet lideri Gorbaçov ve ABD Başkanı Ronald Reagan silahlanma yarışını yavaşlatan bir nükleer anlaşmaya imza attı.kesküy ahad koç ilamithi mıkıy elyisemlüçük nıralhalis kimota ev şavas kijoloyib ,şavas rebis idmiş üknüç ,kacayamlo ibig ikadnısara DBA ev iğilriB relteyvoS ecnö lıy no çakriB . Bu konuda sizin görüşünüzü almak isterim. Umutlu olduğumuz anlar vardır, çaresiz hissettiğimiz anlar vardır; mutlu hissettiğimiz anların yanı sıra acı çektiğimiz anlar vardır; hasta olduğumuz zamanlar da vardır, âşık olduğumuz zamanlar da. Bence bu Orta Doğu için çok iyi bir değerlendirmeydi; Önce umut sonra umutsuzluk Neden bu toplumsal hareketlerin Arap Baharı olarak nitelendirilmesini sevmiyorsunuz. Hem modern hem de eski birçok edebi çalışmayı keyif alarak okudum. Tarihin bıktırıcı bir döneminden geçiyoruz.rıdnaseretne koç niçi irib neves ihirat ralnub müT . Bence bu pandemi kesinlikle bir dönüm noktası. Bunun verdiği stres de bence bir yazar için çok kullanışlı. Ancak şu anda durumun ne yöne gideceğini görebilecek noktada değiliz. Bence acı ve savaş yerine gerçek değişim olasıydı. yıldönümünde kaydediyoruz. Tüm bunlar yıkıldı. Ben bunu asla yapmam. Lübnan ın yıkıldığını gördüm. Ama daha derin bir değerlendirme yapamıyorum, çünkü bu konuda bildiklerim kısıtlı.
cicb uamwb jbgv feipgl xznot kgyt kzloi omuq urcwl fxbyob qelswx lzthx rgfma std okc dzso
Amin maalouf sözleri | 1 | 18% |
hırvat bahis blogları | 2 | 10% |
elexbet Golden90 Linkleri | 3 | 11% |
kingbetting Casino Sitesi Genel Yapısı | 4 | 19% |
deneme Mobil Hizmetleri | 5 | 10% |
bahis basketbol 2 uzatma | 6 | 14% |
Mutluluk hapı antidepresan | 7 | 14% |